Neon Genesis Evangelion; Hideaki Anno’nun yönettiği ve Gainax and Tatsunoko Prodüksüyon tarafından üretilen Japon animedir. Oyuncular olarak ve seslendirmeciler olarak Shinji Ikari olarak Megumi Ogata, Misato Katsuragi olarak Kotono Mitsuishi, Rei Ayanami olarak Megumi Hayashibara ve Asuka Langley Soryu olarak Yūko Miyamura vardır. Dizinin müziği ise Shirō Sagisu tarafından bestelenmiştir. Evangelion serisindeki anime eleştirmenlerden tam not aldı ancak tartışmalara da sebebiyet verdi diyebiliriz. Daha sonradan da filmi gösterime girdi. Manga, ev videosu ve diğer ürünler, Japon pazarlarında rekor satışlar ve yurtdışı pazarlarda güçlü satışlar sağladı. Orijinal bir TV dizisi kabul edilmesiyle de kültürel bir simge haline geldi. Diğer animelerin ve bu endüstriye de ilham kaynağı oldu. 90’lar anime kültüründe bayrağı sallayan bir başyapıttır diyebiliriz. Evangelion’un yaratıcısı Hideaki Anno’ nun elinden çıkan bu yapıt daha sonradan adeta dünyanın animasyon konusunda en popüler isimlerinden biri haline geldi. Yeni çağın incili anlamına gelen bu anime kültürel bir fenomen haline geldiğinden dolayı da oldukça kompleks bir yapıya sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Konusu
Evangelion Mecha türünden bir animedir. Bu demektir ki büyükçe robotlar, makineleri kullandıklarından dolayı bunları ve bunları kullanan insanları konu alır. NERV isimli bir organizasyonun çocuk pilotlara sahip Evangelion isimli robotları kullanarak “Angel” olarak bilinen varlıklardan dünyayı koruması söz konusudur. Burada ana karakter olarak NERV ‘ün lider olan Gendo Ikari’nin oğlu Shinji Ikari’dir. Hikaye aslında temel olarak da bu karakterin psikolojisine odaklanmaktadır. Bu yüzden de hikaye oldukça detaylı ve katmanlı işlenmiştir. Farklı algılara hitap eden bir yapısı bulunmaktadır. Bu aynı zamanda modern dünyanın da bir ön gösterimi değerinde yapıttır. İzlerken geçiştirip de izlenilecek bir yapıt olmadığından dolayı da eşelenerek ve katman katman içine girerek anlaşılabilecek bir eserdir. Daha sonradan da içinden oldukça sıra dışı şeyler öğrenip elde edebilirsiniz. Evangelion’un en çok da izleyiciler üzerinde bıraktığı etki karakterlerin insani yanları ve aralarındaki duygusal çekimdir. Yazarın her karakterindeki bu farklı parçalardan izleyiciler Hideaki Anno’nun kendi dünyasının bir yansımasını keşfedebilir, izleyici aynı zamanda da kendi yansımasını bulabilir. Bu hikaye de oldukça karmaşık ve kişisel hayatlar kapsamında ihtiraslar, travmalar, psikozlar ve bütün bunların oldukça büyük bir kargaşası bulunmaktadır. Kaotik ama bir o kadar da sanatsal bir tablo ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple de pek çok temayı derinlemesine irdelemektedir. Aynı zamanda dinsel ve felsefi ögelerden de bahsedilebilir burada. Melekler, Longinus’un Mızrağı, Nicodemus İncili, Ab-ı Hayat gibi kavramları sıkça felsefi anlamda varlık- yokluk arasındaki soruları sordurtur. Dizi, Sigmund Freud’un çalışmalarının bazı unsurları da dahil olmak üzere sözlü sahne, iç içe geçme, sözlü kişilik, kararsızlık, ve ölüm dürtüsü gibi felsefi ve psikanalitik kavramlara birçok atıf içermektedir. Arthur Schopenhauer, Søren Kierkegaard ve diğerleri. Burada önemli olan bir diğer özellik ise de tam anlamıyla bütçe sorunları olmadan hikaye ele alınmıştır ve de yazarın istediği tarzda bir anlatım kullanılır. Oldukça karışık olan bu anime aslında 95 senesindeki yapım ilk etapta izlemek isteyenler için önerilebilir. Midrasik edebiyat, Kabala ve Gnostisizm de dahil olmak üzere Yahudilik ve Hıristiyanlıkta mistik geleneklere yapılan atıflar, seri aracılığıyla liberal olarak işlenmektedir. Yardımcı yönetmen Kazuya Tsurumaki, dini görsel referansların diziyi daha “ilginç” ve “egzotik” hale getirmeyi amaçladığını söyler.
Özeti
2000 Yılında dünya çapında yaşanan “Second Impact” adı verilen bir trajik olay ile Antarktika’nın büyük bir kısmı yok edilip insan ırkının yarısı yok olmuştur. Ve dolayısıyla bu çarpışma da dünyanın ekseninin değişmesine sebep olacak ve de global iklim sorunları ile yüz yüze kalmış olacaktır. Bu olaydan sonra da 10 sene içerisinde bir araştırma kurulu tarafından bilim adamları öncülüğünde etkileyici çalışmalar yapılmış. Bunların arasında robotlar da yer almaktadır. Daha sonradan da Tokyo 3 isimli militaristik bir şehir kurulmuş ve yabancı varlıklara karşı korunma konusunda önemlidir bu şehir. Tüm bunlarla beraber de bir kahraman vardır ve bu kahraman da NERV’ün başında bulunan Shinji’dir. Angel saldırısı Shinji’yi EVA pilotu olmaya zorlar ve bu durumda 14 yaşında; Tokyo 3’e taşınan ve NERV’de çalışan Misato Katsuragi ile yaşamaya başlayan genç Shinji, Rei Ayanami, Asuka Langley Soryu gibi robot pilotlarla bir araya gelerek Angel isimli varlıkları yok etmeye çalışırlar. Daha sonradan da bütün soru işaretleri “Human Instrumentality Project” isiminde kilitlenmeye başlar. İnsanlık sonunda; insanlığı sonsuza dek rahatsız eden yalnızlığın ve yabancılaşmanın üstesinden gelebilir. Shinji’nin ruhu, varlığının sebebi ile boğuşur ve başkalarının gelişmesi için ihtiyaç duyduğu bir tezahürüne ulaşarak, ona işkence eden ve onu tebrik eden diğerleriyle tekrar bir araya gelerek olumsuz duyguların duvarını yok etmesini sağlar.
Yapımın kökenleri Anno’nun derin depresyonuna dayandığı için de oldukça kaotik ve karanlık ögeler bulunmaktadır. Özellikle pek çok psikolojik tema aynı anda işlenir. Abilene Paradoksu, Kirpi İkilemi, Oedipus Kompleksi gibi pek çok psikolojik element anime içinde mevcut bulunmakta. Bu durumda hikayenin psikolojik olarak genel temasını etkilemektedir. Anime ile ilgili önemli bir diğer durum ise25. Ve 26. Bölülerin bütçe nedeniyle ağır ve kesik bir halde sunulması üzerine ağır ölüm tehditleri alan Anno daha sonra bu durumu sinema filmine yansıtmıştır.